Muğla'nın doğası ve tarihiyle ünlü ilçesi Milas kömüre boğuluyor. Bölgedeki termik santraller ve linyit madenleri havayı, suyu ve toprağı kirletiyor; halk sağlığını, kültürel dokuyu, ekonomiyi ve toplumsal yaşamı tehdit ediyor.
Kömürü terk ederken kimseyi zor durumda bırakmayan adil bir sistem kurmak, Milas'ın doğal kaynaklarının refahını artıracağı ve onlara yeni istihdam fırsatları sunacağı bir gelecek inşa etmek mümkün.
Bu sayede Milas'ın sembolü binlerce yıllık zeytinlikler korunur, Türkiye'nin AB coğrafi işaretli ilk zeytinyağı olan Milas Zeytinyağı dünya çapında ihracat lideri haline gelebilir.
Türkiye’deki üretimin lideri olan Milas Çam Balı sofralarımızla birlikte dünya mutfaklarında da hak ettiği yeri alabilir.
Verimli tarım arazileri katma değeri yüksek, yenilikçi ve organik ürünlerle bölgenin ana geçim kaynaklarından birisi olabilir.
Defne, kekik ve adaçayı gibi doğal baharatlar işlenerek yerel ekonomiye katkı sağlayacak ürünlere dönüşebilir.
Tamamen doğal hammadde ve yöntemlerle dokunan geleneksel Milas halıları uluslararası bir marka haline gelebilir.
Türkiye'nin en büyük turizm bölgeleri olan komşularına gelen turistlerin ziyaret edeceği önemli bir doğa turizmi merkezi olabilir.
Türkiye ortalamasının üzerindeki yenilenebilir enerji potansiyeli, bölge halkına ekosistem ile uyumlu, ucuz ve temiz enerji kullanma fırsatı sunabilir.
Milas'ta kömürü terk etme hedefinin ne kadar gerçekçi ve uygulanabilir olduğu hakkında detaylı bilgi almak için raporumuzu incele.
Milas’ın kömüre boğulmak yerine sürdürülebilir, ekosistem ile uyumlu ve adil bir gelecek inşa etmesine sen de destek olabilirsin.
Adil geçişle ilgili çalışmalarımızdan haberdar olmak için kayıt ol, seni gelişmelerden haberdar edelim.
Desteğini göstermek için kampanyamızı imzala.
Muğla/Milas’a bağlı İkizköy, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile santraller için zeytin ağaçları ve orman alanlarını yok ederek açılmak istenen kömür madenine karşı senelerdir mücadele ediyor.